|
|
|
|
|
 |
|
 |
وَيُمِيتُ (ve yumit) Yani, mevti (ölümü) veren Odur. Yani, hayat vazifesinden terhis eder, fâni dünyadan yerini tebdil eder (değiştirir), külfet-i hizmetten (hizmet yükünden) âzâd eder. Yani, hayat-ı fâniyeden (geçici hayattan), seni hayat-ı bâkiyeye (devmlı ve kalıcı hayata) alır. İşte şu kelime, şöylece fâni cin ve inse bağırır, der ki:
Sizlere müjde! Mevt (ölüm) idam değil, hiçlik değil, fenâ (yok oluş) değil, inkıraz (son bulma) değil, sönmek değil, firak-ı ebedî (sonsuz ayrılık) değil, adem (yokluk) değil, tesadüf değil, fâilsiz bir in'idam (fiil sahibi olamayan yokoluş) değil. Belki, bir Fâil-i Hakîm-i Rahîm (1) tarafından bir terhistir, bir tebdil-i mekândır (mekan değişikliğidir). Saadet-i ebediye (sonsuz mutluluk) tarafına, vatan-ı aslîlerine (asıl vatanlarına) bir sevkiyattır. Yüzde doksan dokuz ahbabın mecmaı (toplanma yeri) olan âlem-i berzaha (kabir alemine) bir visal (kavuşma) kapısıdır.
Fail-i Hakim-i Rahim: Herşeyi sonsuz hikmet ve rahmetle yapan (Allah |
|
 |
|
 |
|
|
|
|
|
|
|
|