|
|
|
|
|
 |
|
 |

لاَ اِلهَ اِلاَّ اللّهُ (la ilahe illallah) da şöyle bir müjde var ki: Hadsiz hacata (ihtiyaçlara) mübtela (düşkün) , nihayetsiz a’danın (düşmanların) hücumuna hedef olan ruh-u insanî (insan ruhu) şu kelimede öyle bir nokta-i istimdad (yardım yeri) bulur ki, bütün hacatını temin edecek bir hazine-i rahmet (rahmet hazinesi) kapısını ona açar ve öyle bir nokta-i istinad (dayanak noktası) bulur ki, bütün a’dasının (düşmanlarının) şerrinden emin edecek bir kudret-i mutlakanın (sınırsız ve sonsuz kudret, güç) sahibi olan kendi Mabudunu (1) ve Hâlıkını (2) bildirir ve tanıttırır, sahibini gösterir, Mâliki (3) kim olduğunu irae eder (gösterir). Ve o irae ile (gösterme ile), kalbi vahşet-i mutlakadan (sonsuz yalnızlık, korku ve ürkeklikten) ve ruhu hüzn-ü elîmden (acı veren üzüntü ve sıkıntıdan) kurtarıp, ebedî bir ferahı, daimî bir süruru (sevinci, neşeyi) temin eder.
(1) Mabud : İbadet edilen, kulluk edilen (Allah)
(2) Halık : Yoktan en güzel şekilde yaratan (Allah)
(3) Malik : Mülkün sahibi (Allah)
|
|
 |
|
 |
|
|
|
|
|
|
|
|